AKP’nin AYM teklifi Meclis’te: İptal kararlarına ‘ayar’

AKP, 35 Maddelik Kanun Teklifi ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapmayı Planlıyor

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) 35 maddeden oluşan Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni sunmuştur. Bu teklif, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen düzenlemelerin yerine getirilmesini öngörmektedir ve Türk Silahlı Kuvvetleri, Yüksek Öğretim Kurumu, Karayolları Trafik Kanunu gibi alanlarda değişiklikler yapılmasını içermektedir.

Önerilen kanun teklifinde, Anayasa Mahkemesi kararı gereği TSK personelinin rütbe bekleme sürelerinin Cumhurbaşkanlığı kararıyla değiştirilebilmesine imkan sağlayan hükümler bulunmaktadır. Ayrıca, disiplinsizlikle ilişkilendirilen subayların TSK’dan çıkarılması konusunda Cumhurbaşkanına yetki veren hükümler, 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nda doğrudan yer alacak şekilde düzenlenecektir.

Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına göre, insani mayın temizliği faaliyetlerinde kullanılan araç, teçhizat ve eğitilmiş hayvanlara gümrük muafiyeti tanıyan hükümler yeniden düzenlenecektir.

YÖK Üyelerinin Seçilme ve Atama Usulleri Kanunla Netleştirilecek

Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen düzenlemeler sonucunda, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) üyelerinin seçilme ve atama usulleri kanunla netleştirilecek ve Üniversitelerarası Kurul’un seçim sürecini tamamlamaması durumunda Cumhurbaşkanı’na atama yetkisi verilecektir. Ayrıca yabancı uyruklu öğretim elemanlarının istihdamı ve oranı, YÖK’e yetki verilerek yeniden düzenlenecektir.

Ayrıca, sendikaların yardım yapabileceği vakıflara ilişkin hükümler, Anayasa Mahkemesi kararlarına uygun olarak kanuni dayanağa kavuşturulacaktır. Kamu belediye kurulmasına imkan tanıyan hükümler, Anayasa’ya aykırı bulunması üzerine kanunlarla yeniden düzenlenecektir.

Tarihi Alan Başkanlığı’na İstisna ve Muafiyet Sağlanacak

Tarihi Alan Başkanlığı’nın görevleri ve mevzi-siper restorasyonları ile ilgili özel işler için belirli mevzuat hükümlerinden muafiyetler sağlanacaktır.

Yüce Divan yargılamasına ilişkin sürelere dair düzenlemelerin KHK ile yapılamayacağı belirtilmişti. Bu sebeple, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 57. maddesi yeniden düzenlenerek ve sürelere dair hükümler anayasal çerçevede kanunlarla belirlenecektir.

Biyogüvenlik Kurulu’nun Tarım ve Orman Bakanlığı’na devri sonrası oluşan boşluk giderilecek ve kurula yapılan tüm atıflar Cumhurbaşkanınca belirlenen merciye yapılacak.

Related Posts

Av. Hüseyin Ersöz SÖZCÜ TV’de açıkladı! ‘Savcılık yetkisini aşarak suç isnat ediyor’

İstanbul merkezli dört ayrı “yolsuzluk” soruşturması kapsamında CHP’li belediyelere yönelik operasyon düzenlendi. Soruşturmada 47 kişi hakkında gözaltı kararı verildi, 33 kişi yakalanarak gözaltına alındı. Gözaltılara dair detayları Hukukçu Hüseyin Ersöz SÖZCÜ TV’de Gülşah İnce’nin sunduğu Türkiye’nin Sözü programında anlattı

ABD’de tanınmış eğitim kurumu MIT’de Filistin’i destekleyen öğrenci mezuniyet törenine alınmadı

MIT’de öğrenci başkanlığı yapan Megha Vemuri adlı mezun adayın, okul yönetiminin İsrail ordusuyla ortak bilimsel araştırma yapmasını eleştiren konuşmasının ardından mezuniyet törenine girişi yasaklandı.

Aile hekimine kabusu yaşattı, serbest bırakıldı

Kocaeli’de aile sağlığı merkezinde görevli bir doktor, evlilik için kan talebinde bulunan bir kişi tarafından darbedildi.

İsrail Savunma Bakanı’ndan itiraf: Batı Şeria’da Yahudi bir İsrail devleti kuracağız

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, bugün yaptığı bir açıklamada işgal ettikleri Batı Şeria’da “Yahudi bir İsrail devleti” kuracaklarını söyledi. İsrail dün, Batı Şeria’da 22 yeni illegal yerleşim birimi kurduğunu açıklamıştı. MACRON’A TEPKİ GÖSTERDİ …

Gazzelilerin kanı Paris’te aktı

Terör devleti İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırım devam ederken dünyanın farklı yerlerinden işgalci yapıya tepki ve eleştiriler gelmeye devam ediyor.

Emekliler Kadıköy’den ses yükseltti: İnsanca yaşam istiyoruz

Kadıköy’de toplanan  Tüm Emekliler Sendikası, emeklilerin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal koşullara tepki göstererek “insanca yaşam” talebini yineledi.